21 Ocak 2017 Cumartesi

Work and Holiday Programıyla Avustralya - 2 Ay

"1 ayı tamamlar tamamlamaz yazacağım" dediğim yazımı neredeyse 2 ayımı bitirdikten sonra sonunda yazmaya başlıyorum :) Ama o kadar yoğun tempolu bir 2 ay oldu ki imkanı yok daha önce yazamazdım. Resmen 2 aydır Sidney'de yaşıyorum!

Öncelikle, NASIL GELDİM?

Sydney, Avustralya'ya Work and Holiday vizesiyle geldim.  

PEKİ WORK AND HOLIDAY NEDİR, NE GİBİ HAKLAR TANIR?

Work and Holiday 38 saat çalışma izninin olduğu 1 yıllık bir vizedir. Bu vize, vize hakkı verildikten sonraki 1 yıl içerisinde başlatılabilir ve başlatıldığı süreden itibaren 1 yıl Avustralya'da yaşama ve çalışma hakkı verir. Yani mesela vizeniz Eylülde çıktı, Martta yola çıktınız. O zaman vizeniz bir sonraki yılın Mart ayına kadar sürecek demektir. 

Türkiye'den her sene sadece 100 kişi gidebilir.

Bir işverenle en fazla 6 ay çalışma hakkınız vardır. Asıl amacı kültürel değişim olarak gördükleri için Work and Travel programındaki gibi bir mantıkla bir yerde çok kalmanızı istemiyorlar.

Maksimum başvuru yaşı 31'dir. Yani 30 yaşını doldurduğunuz taktirde gidemezsiniz.

Türkiye için en az üniversite öğrencisi ya da mezun olmanız gerekmektedir. Üniversitede de 2 yılınızı tamamlamış olmanız gerekir.

IELTS sınavından en az 4,5 puan (yani toplam puanın yarısı) almanız gerekir. Ve bu genel 4,5 değildir malesef. Tüm aşamalardan en az 4,5 alınması gerekir. Yani writing 6 geldi, speaking 3 geldi ama genelim 4,5 o zaman gidebilir miyim derseniz size malesef demem gerekir.

O zaman hemen bir öncesi-başlangıç aşaması-alışma süreci şeklinde başlayalım.

BAŞVURU AŞAMASI

Ben son anda karar verenlerdenim. Başvuruların başlamasına 1 ay kala karar verdim ve hızla belgelerimi hazırlamaya başladım. Başvurunun tek zor aşaması çok fazla belge isteniyor olması ve tüm belgelerin yeminli tercüman tarafından çevrilmesinin istenmesi. Benim buradaki şansım hem İngiliz Dili ve Edebiyatı bitirdiğim ve İngilizce öğretmenlik sertifikam olduğu için IELTS sınavına girmek zorunda olmayışım (Evet %100 İngilizce olan bir bölüm okuduysanız sınava girmek zorunda değilsiniz. Ama bunu kanıtlamanız gerekiyor. Ben bunun için üniversitemden resmi belge aldım) hem de yeminli tercüman oluşumdu. Yeminli tercüme kısmı buradaki en pahalı kısım oluyor genelde. Bunu isterseniz kendiniz de yaptırabilirsiniz, ya da "ben uğraşmayayım; hem çeviriyi yapsınlar hem de eksiksiz bir şekilde belgelerimi hazırlayıp göndersinler" diyorsanız bir şirkete de yaptırabilirsiniz. 
Başvuru aşamasında en önemli kısım tarihler. Genelde Haziran başında Dış İşleri Bakanlığı belge teslimine başladığı için o tarihe kadar herşeyinizi eksiksiz hazırlamış olmanız gerekiyor. Burada IELTS sınavı biraz problem oluyor. Çünkü diğer belgeleri son dakikada yetiştirebilirsiniz; ama IELTS sınavının hem belli tarihleri var, hem de sonucun ulaşması biraz zaman alıyor. O yüzden en az 2 veya 2,5 ay önce başvurunuzdan emin olup hazırlanmaya başlamanız çok önemli. 

HANGİ BELGELERİ TOPLAMALIYIM?

1- Başvuru formu 1208. Bunu http://www.border.gov.au/Forms/Documents/1208.pdf den indirebilirsiniz.
2- Eğitimle ilgili belgeler. Diploma, transkript; hala devam ediyorsanız YÖK'ten alacağınız onay mektubu vs
3- İngilizce seviyesi için belgeler. IELTS, TOEFL, %100 İngilizce eğitim vs
4- Banka hesap dökümü (Minimum 7000 Avustralya Doları)
5- Avustralya'da kalacağınız 12 aylık süreyi kapsayan sağlık sigortası
6- 2 adet biyometrik fotoğraf (4x5)
7- Pasaport ve daha önceki vizelerin fotokopileri
8- Vukuatlı nüfus kayıt örneği
9- Kimlik fotokopisi
10- Arşivli sabıka kaydı
11- Askerlik durum belgesi
12- Sağlık belgesi

BUNLARIN HEPSİNİ TOPARLADIKTAN SONRA NE YAPACAĞIM?

Öncelikle hepsinin yeminli tercüman tarafından İngilizce'ye çevrilmesi gerekiyor. 
Bunu da yaptıktan sonra öğrenciyseniz belgelerinizi başvuru tarihinden önce YÖK'e, değilseniz başvuru tarihinde Dışişleri Bakanlığı'na yollamanız gerekiyor. Yollarken bir de dilekçe eklemeniz gerek Checklist şeklinde. Hemen ekliyorum:




Başvurunuzu yaptınız. ŞİMDİ NE OLACAK?

Belgeleriniz Dışişleri Bakanlığı'nın onayından geçtikten sonra 1 Temmuz'da Avustralya Konsolosluğu'na gönderilecek. Burada sizin yapmanız gereken bir şey yok. Sadece sabırlı olup beklemeniz gerekiyor. 

Sırasıyla hesabınızdan vize parası çekilir, telefonla arayıp sizinle mülakat yaparlar (ya da yapmazlar, benimle yapmaya gerek duymadılar belli ki :) ), ve vizeniz mailinize gelir. Bu süreç bir anda da gerçekleşebilir, çok uzun da sürebilir. Dedğim gibi sadece sabırlı olmanız gerekmekte.

PEKİ KİMLER SEÇİLİYOR?

Seçilme durumu pek yok aslında. İngilizcesi daha kötü olan bir kişi bile önünüze geçebilir. Tek kriter erken başvuru. Çünkü yalnızca 100 kişi gidiyor ve sıralama başvuru sırasına göre yapılıyor.

VİZEM ÇIKTI. ŞİMDİ NE YAPMALIYIM?

Valizini hazırlamaya başlayabilirsin :)

Şaka bir yana uçak biletlerinde her daim gözünüz olmalı. Fiyatlar malesef dünyanın bir ucuna gittiğiniz için çok iç açıcı değil. Vizeniz çıktığı anda zaten değişimlerini sürekli gözlemlediğiniz biletinizi uygun bir anda alın. 

YANIMDA NE GÖTÜRMELİYİM?

Bu insandan insana değişen birşey tabi ki. Ben 2 valiz hakkıyla geldim ama yine de çok fazla kıyafet almamaya çalıştım yanıma. Daha önceki Work and Travel tecrübemde dönüşte valize sığamamıştım çünkü :) Ama şuanda keşke bir kaç parça daha fazla alsaymışım diyorum. Bir kere hava çok değişken. Hem yazlık hem kışlık eşyalarınız olsun yanınızda. Bu geldiğiniz tarihe göre de değişebilecek birşey tabi ama yine de dediğim gibi, hava çok değişken.

İkinci olarak markaları genel olarak çok beğenmedim. Marka takıntısı olan bir insan değilim. Ama tekstil açısından Türkiye'den daha iyi bir yer olduğunu söyleyemem malesef. Ayrıca ilk aşamada kendinizi hemen alışverişe vuramayacağınız için de hazırlıklı gelmenizde fayda var. Ayrıca bu kişisel birşey olabilir, ama pahalı bir yer gerçekten.

Yiyecek-içecek konusunda çeşitlilik bol. Zaten valiz açısından da problem olabiliyor. Benim valizlerim kontrol edilmedi, ama yine de çok fazla yiyecek almadım yanıma. 

Burada bulamayacağınızı düşündüğünüz şeyleri alabilirsiniz. Düzenli kullandığınız kremler, ilaçlar vs gibi. Muayene parası yüksek olan bir yer. O yüzden göz, diş gibi bakımlarınızı gelmeden mutlaka yaptırın (ben şuanda lens problemi yaşıyorum mesela)

GİTMEDEN YAPMAM GEREKEN BİRŞEY VAR MI?

Olmaz mı?! En az 1 haftalık hostel rezervasyonu! Ev bulmak zor değil. Ama istediğiniz gibi bir ev bulmak vakit alabilir. Ve bu uzaktan halledebileceğiniz birşey değil, çünkü evi ve insanları mutlaka görmeniz gerekiyor. Rezervasyonu çok geciktirmeyin :)

İş başvuruları da aynı şekilde; uzaktan, adresiniz ve telefon numaranız olmadan başvurabileceğiniz şeyler değil. Hepsi Avustralya'ya gelince :)

Paranızı Avustralya dolarına çevirmeyi de unutmayın!

YOLA ÇIKIYORUM, TAVSİYE?

Yolda atıştırmalık ufak şeyler alabilirsiniz. Çok abartmayın yine de :)
Uçakta size doldurmanız gereken formlar verilecek. Bunları doğru şekilde doldurduğunuzdan emin olun. Valizinizle ilgili kaçırdığınız ufak bir detay bile problem yaratabilir. Yine de sakin olun tabi.

AVUSTRALYA'DAYIM! 

Hostel vs aşamalarını geçtiniz sayıyorum. İlk olarak paranızı güvenceye alın. Ben Commonwealth denen bankada açtırdım hesabımı. Buradaki en iyi banka olduğu söyleniyor, ben de gayet memnunum. Hesabın yanında Super Annuation dene bir hesap daha açabileceklerini söylüyorlar. Bu emeklilik hesabı gibi birşey. İşe girdiğinizde mutlaka olması gerekiyor. İşverene açtırmaktansa bankaya açtırdım ben. İstediğiniz şekilde yapabilirsiniz.

İkinci aşama olarak Tax File Number'a başvurun. Bu sizin vergi numaranız ve bu olmadan çalışmaya başlayamazsınız. Gelmesi 2 hafta kadar sürüyor. O yüzden gider gitmez başvurun.

Ne tarz işlerde çalışmak istediğinize karar verin. Coffee shoplarda çalışmak istiyorsanız Barista, restoranlarda çalışmak istiyorsanız alkol servis etme yetkisi veren RSA, inşaat ve trafik kontrolünde çalışmak istiyorsanız White Card gibi sertifikalar almanız gerekiyor. İşverenler bu sertifikaları mutlaka sorar, o yüzden bir an önce almanız faydanıza olur.

***

Bundan sonrasına kendi tecrübelerimle devam edeyim. Ben Sydney Central Backpackers adlı bir hostele yerleştim. Hostelin shuttle'ı da vardı. Havaalanından direk geldim. Haftalık 225 dolara kalmaya başladım. Hostelin neredeyse tamamı Working Holiday vizesiyle gelen insanlarla doluydu. En fazla İngiliz, Alman ve Fransız vardı. Onun dışında bir çok ülke de ya aynı vizeyle ya da öğrenci vizesiyle gelip çalışmaya başlamış burada. Direk Aussie olan çok az insanla tanıştım. Bu insanlar da genelde ofis tarzı iyi yerlerde çalışan ve iyi yerlerde yaşayan insanlar oluyor. Yani ülkenin düşük işlerini dışarıdan gelen insanlar yapıyor. Gerçekten çalışma vizesi durumu o kadar yaygın ki iş başvurularında direk bu soruluyor.

Sidney çok karışık olmasıyla beraber çok fazla da Asya'lı barındırıyor. Benim bununla bir problemim yok; ama genel olarak Asya'lılar çok sevilmiyor. 

Şehrin görülmesi gereken çoğu yeri (Harbour Bridge, Opera House vs) yürüme mesafesinde. Plajlar arasında mesafe var ama yine de trenle çok az sürüyor. 

Çalışmaya başlayana kadar gerçekten pahalı bir yer. Herşeyden para isteniyor (mesela kedi sevmek için kedi cafeler var, saati 20 dolarcık). 

İnsanlar (en azından benim için) çok samimi değil. Çoğunluk vizeyle gelen insanlar olduğu için herkes birbirine geçici gözüyle bakıyor.

Ben bir et restoranında çalışıyorum yaklaşık 1,5 aydır. 2. haftamda işimi buldum. 1 ay kadar sonra da ikinci işim olan fotoğrafçılığa başladım. İkinci işimi daha çok sevsem de saat açısından 1. işim ana işim oldu malesef. 

Hafta içi ve hafta sonu aynı paralar alınmıyor. Hafta sonu yerli halk genelde çalışmak istemediği için ücretler daha yüksek. Benim pazar günümle hafta içim arasında 10 dolar fark var mesela. 

İş bulma konusu değişken. Çok çabuk da bulabiliyorsunuz; 1-2 ay da sürebiliyor. Bir yerde 6 ay çalışma hakkımız olduğu için genelde çok tercih edilen bir vize tipi değiliz. Bizi eğitip, işe alıştırıp sonra bye bye demeyi sevmiyorlar haklı olarak. 

Erkekler genelde inşaat sektöründe çalışıyor. Hem ücretleri yüksek (saati 25 dolar civarı), hem çok saat veriliyor (minimum 5 saat günde), hem de haftasonları boş oluyor (ikinci işte çalışma olanağı var). 

Ev konusu da biraz kişisel. İnsanlar gelip geçici oldukları için evleri de hostel mantığıyla kullanıyorlar. Ben hem çok fazla kişiyle kalmak istemediğim, hem de temizlik mantığım uyuşmadığı için Lodge denen, mutfağı tuvaleti içinde olan odalardan tuttum. Bir nevi stüdyo daire. Haftalık 185 dolar ödüyorum. Mis :)

Ortama alıştım. Ufak tefek arkadaşlıklar da kurmaya başladım. Gezilecek bir çok park, bahçe, yürüme mesafesinde yerler var. Boş günlerimde buralara gidiyorum. 

Gece hayatı oldukça renkli. Ben Kings Cross denen bir yerde kalıyorum mesela. Oldukça gürültülü ve gençlerle dolu bir yer :) Parti insanıysanız gidebileceğiniz bir çok yer var.

Sokaklarda sürekli koşan, spor yapan insanlar görebilirsiniz. Spor konusunda gördüğüm en ilgili ülke sanırım. 

RSA belgemi online sınavı geçerek aldım. Derslere de gidebilirsiniz ama 6 saat sürüyor. Ben gerekli görmedim. Sınav ücreti 110 Dolarcık.

Fotoğrafı çekilesi çok güzel yerler var. Bazılarını buradan paylaşıyorum. Diğerlerini instagram hesabım olan "dilanzkafka" dan takip edebilirsiniz. 


Burası benim 2 işimin de bulunduğu Darling Harbour


Opera House

Harbour Bridge



Royal Botanic Garden

Sydney Opera House Önü

Chinese Garden of Friendship. Yeşile doymak için :)

St. Mary's Cathedral



Sidney gerçekten de mini mini kahve dükkanlarıyla dolu bir yer çünkü kahve kültürü çok yaygın.

 Hyde Park'ın içinden binalara bakış


St. Mary's Cathedral İçi


Sydney Contemporary Art Museum

Boat Harbor

Big Bang

Merhabalar!

Bendeniz Dilanz Kafka. Bu lakabım lise zamanlarımdan beri devam etmekte. Şuanda 23 yaşımdayım. İngiliz Dili ve Edebiyatı 'na ek olarak Halkla İlişkiler bitirdim. Şuanda İtalyan Dili ve Edebiyatı için İstanbul Üniversitesi'nde kaydım olmasına rağmen Sidney'de olduğum için devam etmiyorum. O bir köşede dursun :)
Lise 3. sınıfta ilk kez Polonya'ya Comenius projesiyle gitmemle başladı herşey. Sonrasında "Madem böyle ücretsiz ya da çok para harcamadan bir yerlere gitmemi sağlayacak programlar var, neden hepsini kullanmayayım?" diyerek sürekli bir araştırma içerisine girdim. Şuana kadar 3 Comenius projesi (Polonya, İtalya, Türkiye), 6 Erasmus+ (İtalya, Sırbistan, Türkiye, Bulgaristan, Romanya), Work and Travel (Amerika Birleşik Devletleri, Teksas) ve Work and Holiday (Avustralya, Sidney) geçirdim. 1 yıldan fazla yurtdışı eğitim danışmanlığı da yaparak çok daha fazla program ve projeden haberim oldu. Bu blogu açmamdaki amacım tamamen tüm bu bilgileri paylaşıp insanlara gezmenin imkansız olmadığını (kolay değil, evet) kendi tecrübelerimle de anlatmak.

Çünkü yolda olmak çok güzel.. :)